Hakkımızda
LUVİLAVANT
Anadolu’da adımladığınız her adımda karşınıza çıkan dağın, taşın size söyleyecek bir sözü, illa ki anlatacak bir hikâyesi vardır. Tarih bu topraklarda yazılmış, medeniyetler bu ovadan göğe yükselmiştir.
Nehir kaynağından kaç destan eşliğinde denize ulaşmış; rüzgârın ıslığı, arp ritmiyle melodiye dönüşmüş, bu topraklar hiç sahipsiz kalmamış. Her medeniyetin varlığı bir başka medeniyetin doğuşuna kadar hüküm sürmüş, dilden dile kaç kelime bizde duygu bulmuş, yön bulmuş.
Anadolu’da hiçbir şey sıradan değil. Binlerce yılın tanıklığını yapmış, bu kök bu dal, yağmurla bulutun kaç dansı medeniyete bereket olmuş, mahsul olmuş güneşin şefkatinde ne filizler yeşermiş, kan olmuş can olmuş Anadolu’ya.
Biz de bu eşsiz topraklarda lavantanın izini sürerken, zengin bir Anadolu medeniyeti olan Luvilerle tanıştık.
Antik çağın eşsiz iki tanığının ruhundan ilham alarak, hem Luvileri hem de onların ritüellerinde kullandıklarını bildiğimiz lavantayı, birlikte bu günlere taşıyalım istedik.
Antik çağın eşsiz iki tanığı:
"LUVİLAVANT”
Luvilavant, aşkla yaratılmış romantik bir markadır.
İçinde bir tutam Anadolu sevgisi,
Bir tutam lavanta üreten çiftçimize destek aşkı,
Bir tutam sizi mutlu etme çabamız bulunmaktadır.
LUVİLER
Luviler, yaklaşık olarak M.Ö. 2200’lerde, yani Hititlerden çok daha önceleri, Anadolu’ya göçle gelmiş, Anadolu’nun en eski ve önemli kavimlerinden biridir.
Yüzyıllarca bu topraklara kültür hizmeti vermiş çalışkan ve üretken bir halktır.
Luvi varlığının en güçlü temsil edildiği yerin, Güney Anadolu yanında Kizzuvatna ülkesi olduğu çoğu araştırmacı tarafından düşünülmektedir. Kizzuvatna sonradan Kilikya, bugün yakın zamana kadar Çukurova olarak bilinen ve bereketliliğiyle ün yapan bölgedir.
Luviler, Babil ve Hititlerden aldıkları çivi yazısı yanında resim yazısı da kullanmışlardır.
Önemli buluntu yerleri arasında, Karatepe Aslantaş Açık Hava Müzesi, Yüreğir, Kral Muvatalli’nin Sirkeli Kaya Kabartması Hemite Kaya Kabartması, Mersin ve Tarsus bulunmaktadır.